Her yaşta olamakla birlikte, farklı nedenlerle ortaya çıkabilen ve ifade etmeleri zor olduğun için çocuklarda nedeninin anlaşılması da genellikle zor olan karın ağrısı, en sık görülen yakınmalardan biridir. Çocuklardaki karın ağrılarının ancak % 15-20’lik kısmı cerrahi tedavi gerektirir. Geriye kalanının ise, kabızlık ya da ishalden böbrek taşına kadar pek çok nedeni olabilir. Kimi zaman ağrının nedeni tam olarak bulunamaz. Bu ağrıların çoğu ya kendiliğinden geçer ya da bulgulara yönelik (semptomatik) tedavi ile kaybolur.
Karın ağrısı başlıca iki tiptir: Ani (akut) olarak ortaya çıkan ağrılarda, çocuğun daha önceden bir yakınması yoktur. Genellikle şiddetlidir ve çocuk durumunu ağlayarak ifade eder. Ağrı karnın belli bir bölgesindeyse nedenini anlamak daha kolaydır. Örneğin; karnının sağ alt tarafındaysa apendisit, karnın arkaya doğru yan taraflarındaysa böbrek ve idrar yolları ile ilişkili olabilir. Ancak, çocuklardaki karın ağrıları genellikle yaygındır. Bu nedenle, öncelikle genel muayene ve incelemeler yapılıp en olası nedenler araştırılmalıdır. İkinci tip karın ağrıları ise süregendir (kronik). Yani, hastanın uzun süredir yineleyen ağrı yakınmaları vardır. Sık sık hastaneye başvuran bu hastalar, değişik tedaviler önerilerek gönderilir. Bu hastaların farklı bölümler tarafından ayrıntılı olarak araştırılmaları gerekir. Karın ağrısı bazı ender görülen hastalıkların ilk bulgusu olabilir. Çoğu karın ağrısı ise nedeni tam olarak anlaşılamadan kendiliğinden geçer. Bu tip ağrılar fonksiyonel karın ağrısı olarak tanımlanır. Bebeklerde ise karın ağrısını hem anlamak hem de tanımlamak neredeyse olanaksızdır. İlk altı ay içerisinde ağrıya yol açan en önemli neden bebek koliğidir. Bağırsaklar kasılıp ve gevşeyerek kolik şeklinde ağrıya neden olur. Bu durum bebeklerde uzun süreli ve nedeni anlaşılamayan ağlamaya yol açar.
Karın ağrısı yakınmasıyla gelen çocuklarda öncelikle ağrının yeri, süresi, şekli, şiddeti ve yaygınlığı sorgulanmalıdır. Bunlar ağrının nedenini anlayabilme konusunda önemli bilgiler verir. Fiziksel incelemede karına dokunulduğunda hassas olan bir bölge varsa, orada bulunan karıniçi organlardan kaynaklanabilecek sorunlar üzerine odaklanmak gerekir. Bağırsak sesleri mutlaka dinlenmelidir. Artmış bağırsak sesleri ishalin bir bulgusu olabilir. İshal, kıvrandırıcı tarzda karın ağrısı yapan nedenlerin başında gelir. Eğer bağırsak sesleri azalmış ya da hiç yoksa, o zaman bir bağırsak tıkanıklığı söz konusu olabilir. Kabızlık da aynı şekilde çocuklarda ciddi karın ağrısı nedenleri arasındadır. İshaldeki ağrı birden ortaya çıkan ağrı iken kabızlıktaki ağrı uzun sürelidir ve yineler. Kan sayımı ve idrar incelemesi (özellikle küçük çocuklarda) mutlaka yapılmalıdır. Çok sık yapılmakla birlikte, her ağrıda karın filmi çekmenin bir gereği yoktur. Her karın filminde azımsanmayacak oranda radyasyon alınacağı mutlaka akılda tutulmalıdır! Eğer başlangıçta yapılacak muayene ve basit laboratuvar incelemeleri ile tanı konamazsa, o zaman karın filmi ve ultrasonografi gibi radyolojik incelemelerin yapılması daha uygun bir yaklaşım olur. Eğer süregen bir ağrı söz konusuysa, o zaman ayrıntılı kan ve radyolojik incelemeler yapılmalıdır. Bu hastaların çocuk cerrahisi, çocuk nefrolojisi ve çocuk gastroenterolojisi gibi birimler tarafından değerlendirilmeleri, ender olarak rastlanan bazı sorunların tanımlanabilmesini sağlar.
Karın ağrısı olan bir çocukta yukarıda anlatıldığı şekilde incelemeler yapılırken, öncelikli amaç ağrının cerrahi bir nedenden kaynaklanıp kaynaklanmadığının ayırdedilmesi olmalıdır. Çocuklarda cerrahi tedavi gerektiren karın ağrısı nedenlerinin başında apendisit gelir. Apendisit tanısı; fiziksel inceleme, kan sayımı ve (gerekirse) ultrasonografi ile kolaylıkla konulabilir. Özellikle ergenlik çağında olmak üzere kız çocuklarında ise, yumurtalıklardan kaynaklanabilecek sorunlar mutlaka akılda tutulmalıdır. Erişkinlere oranla daha az olmakla birlikte; çocuklarda da mide ve bağırsak delinmeleri, safra yollarında taş ve tıkanıklıklar, bağırsak tıkanıklıkları, idrar yollarında taş ya da enfeksiyon ve tümör gibi nedenlerin ilk bulgusu karın ağrısı olabilir.
Karın ağrısının tedavisinde hemen ağrı kesicilerin kullanılması doğru değildir. Özellikle çocuklarda yapılan yanlışlıklardan biri de doktora danışmadan ağrı kesici ilaçların verilmesidir. Bu ilaçların karın içinde varolan cerrahi bir nedeni maskeleyebileceği bilinmelidir! Tedavide ana amaç, ağrıya neden olan sorunu bulup öncelikle o sorunun giderilmesini sağlamak olmalıdır. Örneğin, idrar yolu enfeksiyonu olan bir hastada sadece ağrı kesici kullanılması sorunu çözmez. Enfeksiyon tedavi edilmediği sürece ağrı da sürecektir. Kimi zaman tanı koymak için ağrı kesici ilaç vermeden ağrının izlenmesi gerekebilir. Bu hastalarda ağrının seyri nedenin tanımlanmasına da olanak sağlar.
Özet olarak, çocuklarda çok sık olarak karşılaştığımız karın ağrısında genellikle bir neden bulmak kolay değildir. Karın ağrısına neden olan sorunların ancak % 15-20’lik bir kısmının cerrahi tedavi gerektirdiğini bilmek rahatlatıcıdır. Ancak, bu durum şiddetli ya da uzun süreli ağrılarda hekime başvurmayı engellememelidir. Gereksiz yere antibiyotik ve ağrı kesici kullanmanın da karın ağrısına neden olan ciddi bir sorunun tanımlanmasını engelleyebileceği unutulmamalıdır.
Sağlıklı günler dileklerimle.
Prof. Dr. İrfan Serdar ARDA
Çocuk Cerrahisi Uzmanı
İnstagram izlenme mi arıyorsun? Tıkla: instagram izlenme satın al
YanıtlaSil