Çocuklarda karın ağrısı hakkında yanlış/az bilinenler (2)

Çok ağlayan bebeklerde karın ağrısının nedeni gaz ya da kabızlık mıdır?
Genellikle değildir. Anne sütü ile beslenen bebeklerde kabızlık ender olarak görülür. Bebeklerin çok sık ve nedensiz olarak ağlamaları hastaneye en sık başvuru nedenlerinden biridir. Genellikle ilk altı ay içerisinde görülen bu durumda, bebekler bacaklarını karınlarına doğru çekerek ve haykırarak ağlarlar. Öyle zamanlar olur ki, anne de çocukla birlikte çaresizlikten ağlar! Genellikle bunun gaz sancısı olduğu ya da kabızlık tedavisi ile geçeceği düşünülür. Oysa ki, bu ağlamaların kabızlık ya da gaz ile hiçbir ilgisi yoktur. Bunun nedeni bebek koliği (infantil kolik) olarak bilinen farklı bir durumdur.

Bebek koliğinin gerçek nedeni tam olarak bilinmemektedir. Ancak, bildiğimiz şey, bebeğin bağırsaklarında ortaya çıkan kasılma nedeniyle şiddetli ve kramp tarzında karın ağrısının ortaya çıktığıdır. Bebekler karın ağrısını ancak ağlama ile ifade edebildiklerinden, kasılma ortaya çıktığında birden ağlamaya başlarlar. Ağlama daha çok akşam saatlerinde ve şiddetlidir. Bebek koliği için belli bir tedavi yoktur. Her hasta farklı önlemlere yanıt verebilir. Asıl sorun kabızlık olmadığı için, buna yönelik tedavinin de bir yararı yoktur. Gaz giderici ilaçlar, bazı bitkisel çaylar, annenin yediklerinin içinden süt ve süt ürünlerinin çıkarılması, karına yapılacak masaj, yakın ten teması, bebeğin dikkatini çekecek seslerin çıkarılması gibi çok değişik yöntemler denenebilir. Ancak, genellikle bu tedavilere bir yanıt alınamayacağı da akılda tutulmalıdır. Yakınmalar zaman içerisinde giderek azalır ve % 95’i altı ay içerisinde kaybolur. Bu nedenle, aslında en iyi tedavi yaklaşımı sabırlı olmaktır!

“Apendisit” nedir?
Apendisit, ince bağırsak ile kalın bağırsağın birleştiği yerde bulunan “appendiks” (kör bağırsak) isimli oluşumun iltihaplanarak tıkanması sonucu ortaya çıkan bir tablodur. Başlangıçta göbek çevresinde hafif şiddette ağrı, halsizlik ve iştahsızlık gibi bulgular vardır. Bir süre sonra ağrı karnın sağ alt tarafında belirginleşmeye başlar. Hareket edildiğinde artan ağrı yürümeyi de zorlaştırır. Karına dokunulduğunda, o bölgede şiddetli bir ağrı ortaya çıkar. Kan sayımında iltihabın bir göstergesi olan beyazküre (lökosit) hücrelerinde yükseklik saptanır. Son yıllarda ultrasonografi en çok kullanılan tanı yöntemi olmuştur. Apendisit, ultrasonografide tıkanarak genişlemiş appendiksin görülmesi ile tanımlanır. Tedavi, cerrahi yöntemle bu oluşumun çıkarılmasıdır. Yakınmaların başladığı ilk 24-36 saat içinde “akut apendisit” bulguları vardır. Bu hastalar ameliyattan sonraki 24-48 saat içinde taburcu edilebilirler. Ancak, tanı ve tedavide gecikilecek olur ise, o zaman “perfore (delinmiş) apendisit” ortaya çıkar. Perfore apendisitin cerrahi tedavisi kimi zaman çok zor olabilir. Bu hastalar günlerce hastanede kalıp antibiyotik tedavisi almak durumunda kalabilirler.

Kız çocuklarında karın ağrısında daha farklı yaklaşmak gerekir mi?
Evet. Çünkü kız çocuklarında karın içinde, sağda ve solda yumurtalıklar (over), tüpler ve rahim (uterus) bulunmaktadır. Özellikle karnının sağ tarafında ağrı olan ergenlik çağındaki kız çocuklarda ağrının nedeninin çok iyi araştırılması gerekir. İlk akla gelecek tanı apendisit olmakla birlikte, çocuklarında yumurtalıktan kaynaklanabilecek sorunların da mutlaka akılda tutulması gerekir. Günümüzde ergenlik çağı kız çocuklarında giderek artan sıklıkta “yumurtalık kistleri” görülmektedir. Büyük kistler kimi zaman kanayarak ya da kendi çevresinde dönerek birden başlayan şiddetli karın ağrısına neden olabilir. Bu durumda, öncelikle ultrasonografi ile tanı konulduktan sonra tıbbi ya da cerrahi tedavinin gecikilmeden yapılması gereklidir. Adetlerin tam ortasına denk gelen zamanda bazen çok şiddetli karın ve kasık ağrısı olabilir. Tedavide, ağrıya neden olan başka bir sorun olmadığı anlaşıldığında ağrı kesici kullanılabilir. Kimi zaman iç çamaşırda lekelenme şeklinde vajenden gelen akıntı olabilir. Karın ağrısına da yol açan bu durum içerde bulunan organlardaki enfeksiyonun bir habercisi olabilir. Bu hastalar, uygun antibiyotik tedavisi ile düzelirler. 

Sağlıklı günler dileklerimle.

Prof. Dr. İrfan Serdar ARDA
Çocuk Cerrahisi Uzmanı

driserdararda@gmail.com
http://driserdararda.com
https://www.facebook.com/ArdaCocukCerrahisiSayfasi
https://twitter.com/drserdararda
https://tr.linkedin.com/in/isarda

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder