Sünnet sonrasında yaranın iyileşme süresi aslında kesi yerinin değil sünnet derisinin (prepisyum) penis uç kısmına (glans) yapışıklığı (fimozis) ile doğru orantılıdır. Olağan koşullarda kesi ilk 24 saat içinde yapışır. Dikiş, bu yapışmayı kolaylaştırır ve kesi kenarlarının herhangi bir nedenle ayrılmasını engeller. Çocuk ne kadar küçükse sünnet derisinin yapışıklığı da o kadar fazladır. Cerrahi işlem sırasında bu yapışıklık açıldığında, aynen bir bıçağın deriyi sıyırmasına benzer bir görünüm ortaya çıkar. Sünnet sonrası iyileşme de işte bu yaranın büyüklüğü ile ilgilidir. Yara ne kadar genişse iyileşme süresi de o kadar uzundur. Ancak bu süre genellikle bir haftayı geçmez.
Sünnet yarası iyileşirken neler olabilir?
Sünnet kesisi ile sünnet derisinin sıyrıldığı yerden yara iyileşmesi sırasında berrak bir sıvı salgılanır. Bu sıvı, yara iyileşmesi için önemli olan lenf sıvısıdır. Kuruduğu zaman donuk beyaz renkli jel kıvamında bir yapıya dönüşür. Bunun yumuşatıcı pomadlar ve ılık su banyosu ile sık sık temizlenmesi gerekir. Eğer bu işlemler yapılmazsa bir süre sonra kurur ve “sünnet kabuklanması” olarak bilinen durum ortaya çıkar. Kuruyan bu doku temizlenirken kanayabilir. Kanama yaranın iyileşmesini geciktirir. Yara iyileşmesi sırasında salgılanan bu sıvı sıklıkla enfeksiyon olarak tanımlanır ve gereksiz yere antibiyotik tedavisi uygulanmasına neden olur. Sünnet sonrasında genel temizliğe dikkat edilmesi yeterlidir. Antibiyotikli pomad ya da antiseptik solüsyonların kullanılmasına gerek yoktur.
Sünnet sonrası ilk 24 saat içinde kendiliğinden duran sızıntı şeklinde kanama olabilir. Bunun için herhangi bir şey yapmaya gerek yoktur. Durmayan kanama için sünnet yapılan merkez ya da ilgili hekime başvurulmalıdır.
Sünnetten sonra en çok yakınılan konulardan biri de peniste oluşan şişliktir. Yara iyileşmesi sırasında oluşan ödeme bağlı olan bu şişlik penisin bir tarafının daha çok şişmesine ya da eğik görünmesine yol açabilir. Sünnetten sonraki ilk günlerde, şişliğe bağlı olarak oluşan gerginlik ağrıya da neden olabilir. Bazen penis kökünde ya da gövdesinde deri altında oluşan kanamaya bağlı olarak kahverengi-mor görünümler ortaya çıkabilir. Bunların tümü geçicidir. Ağrı kesici yanında; küçük çocuklarda ıslak ped ya da pamuk ile pansuman yapılması, büyük çocukların da sık banyo yapmaları ya da ılık suya oturmaları bunların azalmasına ve daha erken kaybolmasına yardımcı olur.
Sünnet sonrasında yara bakımı nasıl yapılmalıdır?
Sünnetten sonra olağan yara bakımı yaranın iyileşmesi için yeterlidir. Kimi zaman, sünnet sonrasında oluşabilecek kanamayı önlemek amacıyla penis ince bir sargı bezi ile sarılır. Sargının açılması çocuğu sünnetten daha fazla travmatize etmektedir. Kanama ya da salgılanan sıvı nedeniyle sargı dokuya yapışmış ise, bunun açılması çocuğa acı verebilir. Eğer sünnet sırasında cerrahi ilkelere titizlikle uyulacak olursa sarmaya gerek yoktur.
Sünnetten sonra özel bir pansumana da gerek yoktur. Bezlenen bebeklerde yaranın temiz tutulması, daha büyük çocuklarda oluşan kabuklanmanın pomadlar ve oturma banyoları ile düzenli olarak temizlenmesi yeterlidir. Yara yerinin günlük olarak antiseptik solusyonlar ile temizlenmesine ya da kapatılmasına hiç gerek yoktur.
Çocuk ne zaman banyo yapabilir?
Sünnetten sonra yara yerinin yıkanmasına bir engel yoktur. Temiz olmak koşuluyla suyun yaraya değmesi sakıncalı değildir. 24 saat sonra banyo yapılabilir. En çok görülen sorunlardan biri olan ödemde, çocuğun ılık suya oturması ortaya çıkan ağrı gibi yakınmaların azalmasına katkıda bulunur. Suyun içerisine herhangi bir antiseptik solusyon konmasına gerek yoktur.
Sünnet sonrası çocuğun yatması gerekir mi?
Büyük çocukların ilk 24 saat yatmaları ya da gerekmedikçe hareket etmemeleri sağlanmalıdır. Çünkü, hareket ile kendiliğinden kapanan küçük kılcal kan damarlarının açılması ya da herhangi bir yere çarparak yaranın kanaması söz konusu olabilir. Kimi çocuklarda tuvalette idrar yapma sonrasında, sünnetin ilk günlerinde sızıntı şeklinde kanama olabilir. Bu durumun geçici olduğu bilinmelidir.
Sünnet kilodu kullanmak gerekir mi?
Büyük çocuklar için kullanışlı olabilir. Çocukların en büyük korkuları, sünnet sonrasında yaraya dokunulmasıdır. Bu nedenle iç çamaşırlarını giymek istemezler. Doğal olarak, sünnetten sonraki ilk birkaç gün ağrılı olacağından, yaraya her dokunuş çocuğun acı duymasına neden olacaktır. Bu nedenle sünnet kilodu giyilmesi çocuğun daha rahat hareket etmesini sağlayabilir.
Sünnet sonrasında bebek bezlenebilir mi?
Bebeğin sünnetten sonra bezlenmesinin hiçbir sakıncası yoktur. Bebek kaka yaptığında bezin hemen değiştirimesi ve sünnet yarasının temiz tutulması yeterlidir. İlk 24 saat içinde temizliğe daha özenli bir şekilde dikkat edilmelidir. İyice ıslatılmış olan bir pamuk yara üzerine sıkılarak üzerine bulaşmış dışkı ve idrar temizlenebilir. 24 saatin sonunda ise banyo yaptırılabilir.
Hangi ilaçlar kullanılmalıdır?
Sünnetten sonra ilk 1-2 saatte, işlem sırasında uygulanan ilaçlar nedeniyle ağrı olmaz. Daha sonra ise, iki gün boyunca çocuğun zaman zaman ağrı duyması doğaldır. Bu nedenle, bu süre içerisinde düzenli aralıklarla ağrı kesici vermek uygun olur. Bebeklerde ağrı kesici fitil, daha büyük çocuklarda ise şurup ya da tablet kullanılabilir. Yarada kabuk oluşmasını engellemek için yumuşatıcı pomadlar kullanılabilir. Pomadın antibiyotik içermesi gerekmez. Vazelin ya da içinde vazelin bulunan pomad ya da kremler bu amaçla kullanılabilir. Sünnet sonrasında olası herhangi bir enfeksiyona karşı antibiyotik kullanılmasına ise kesinlikle gerek yoktur.
Çocuk sünnet sonrasında idrar yaparken ağrı duyar mı?
Büyük çocukların sünnet sonrasında en büyük korkusu, idrar yaparken ağrı duyacakları endişesidir. İdrar yaparken ağrı oluşmaz. Ancak, eğer idrarını tutacak olursa, refleks olarak oluşan ereksiyon ağrıya yol açabilir. İdrarın açık yaraya değmesi de "yanma" hissine neden olabilir.
Toplu sünnet ya da sünnet şölenleri doğru mudur?
Kesinlikle yanlıştır. Sünnet, genellikle bir erkek çocuğun yaşamında ilk belki de karşılaşacağı tek cerrahi işlemdir. İleri yaşlarda hastane ve hekim korkusu olan kişilerde görülmüştür ki, çocukluk döneminde kendilerine uygulanan tedaviler ile ilgili olarak yaşadıkları olumsuzluklar. bu korkuların gelişmesinin en temel nedenidir. Hastaneye gitme korkusu bazı önlenebilir hastalıkların zamanında tanımlanamaması gibi çok ciddi sorunlara da yol açabilir.
"Toplu sünnet" ya da "sünnet şöleni" adı altında yapılan sünnetler, çocuklar için kesinlikle örseleyicidir. Aynı anda korku içinde ve ağlaşan birçok çocuğun, kısa zamanda ve genellikle konusunda ehil olmayan kişiler tarafından sünnet edilmeleri, bahsedilen korkunun gelişmesi için uygun zemini hazırlar. Bu çocukların genellikle önceden fiziksel ve laboratuvar incelemeleri yapılmadığı için, tam sünnet sırasında beklenmeyen anormallikler ile karşılaşılması olasılığı da yüksektir.
Toplumsal bir hizmet olarak değerlendirilecek olursa, bunun en uygun şekli, kesinlikle toplu bir halde yapıldığı şekilde olmamalıdır. Bir sağlık kurumu ile anlaşılarak, belli bir düzen içerisinde, önceden gerekli tüm hazırlıklar yapılarak ve cerrahi ilkelere uyularak yapılması en uygun yoldur.
Sağlıklı günler dileklerimle.
Prof. Dr. İrfan Serdar ARDA
Çocuk Cerrahisi Uzmanı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder